Soru Silsilesi

Genelde çok soru soruyorum. Zihnimde bu soru silsileleri hep var. Eskiden cevapları da arıyordum ama şimdi sadece soruyorum. Cevap zaten hazır hissettiğinde gelip beni bulacak galiba. Sorduğum bazı soruları da paylaşmak istedim. Belki aynı soruları soran başkaları da vardır:)

Neden?

Nasıl?

Niçin?

Ne?

Ben kimin?

Neredeyim?

Ne kadarım?

Neyi biliyorum?

Neden eminim?

Nasıl eminim?

Bir daha düşünsem farklı olur mu?

Niye bu kadar soru soruyorum?

Neden cevaplarım hep az?

Neden cevaplarım önemli?

Sadece sorular neden yetmiyor?

Neyi seçiyorsun?

Neyi seçmek için buradasın?

Seçtiğimiz şeyi kaldırmaya, kavramaya, sarılmaya hazır mıyız?

Seçtiğimiz şeyle yüzleşmeye hazır mıyız?

Öğrenmek istiyorsak o odadan çıkmalı mıyız? Yoksa devam mı etmeliyiz? Peki hangi seçim bizim için daha iyi?

Hangi seçim bizi mutlu edecek? Amacımız mutlu olmak mı? Seçmek mi deneyimlemek mi?

Neye göre seçiyoruz peki? Duygular, dürtüler, istekler, beklentiler, düşünceler, veriler.

İçimizden geldiği gibi mi?

İçimizden gelen ne demek? Hep doğru mu? Doğru olması gerekir mi? Şu an doğru olan hep doğru mu olmalı?

Peki zaman bunun neresinde?

Zaman….

Gelecek mi bize seçimler yaptıran yoksa şimdi mi?

Geçmişin etkisi ne?

Lineer mi olmalı bu hesaplamalar?

Kimsenin özünün olmadığı bir yerde yaşam nasıl olur?

Özümüz sandığımız şey özümüz mü?

O da zamanlar değişir mi?

Ne zaman iyileşiriz?

İyileşmek diye bir şey gerçekten var mı?

Peki susmak?

Susmak aslında sadece ölüm ile mi mümkün?