Cehennemde Konuşan İnsanlar
- duygu-bilgin
- 14 Kas 2020
- 2 dakikada okunur
Cehennemden konuşan insanlar duyuyorum. Sesleri geliyor. Evet evet duyuyorum. Nerede olduklarını bilmediklerini söylüyorlar. Birilerine seslenerek anlamaya çalışıyorlar ama bir türlü bulamıyorlar. Daha da dikkat kesiliyorum. Ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Bir yandan da kaygılıyım. Acaba deliriyor muyum? Fakat bir şekilde duyuyorum.

İçlerinden biri ben yarattım diyordu. Bunların hepsi benim eserim. Ben yaratmasaydım hiçbiriniz olmazdınız. Herkesin şaşırdığını ve birbirlerine baktıklarını sezebiliyorum. Ayak sesleri de duymaya başladım. Galiba bir karmaşa başladı. Kaos hakim alana. Oradan çıkmak mı istiyorlar acaba? Bir çıkış mı arıyorlar kendi kendilerine? Bunu göremiyorum. Duyduklarımdan çıkarım yapıyorum.
Neyse odaklanmaya daha da çok odaklanmaya karar verdim. Giderek daha da merak ediyorum. Kim oradakiler? Oranın cehennem olduğunu nereden biliyordum? Bunların hiçirinin cevabı yoktu. Sadece bilmenin bedenime ve zihnime sirayet ettiği bir düzlemde yer alıyorumç Sezgisel olarak çizgileri belli olmayan bir yolda ilerliyorum sanki. Bu şimdi kimin yolu? Onların mı yoksa benim mi? Peki bizler nasıl kesiştik? Yine sorulara boğuldum. Ahh. Giderek de çoğalıyorlar.
Derken seslerden birinin yüksekdiğini duyuyorum. Bağıran biri var o dünyada. Buradan çıkartın beni, bildiği yere dönmek istiyorum. Burasını bilmiyorum. Çıkmak istiyorum diyordu kendini hırpalıyarak. Burada ağlayamıyorum diyor. Göz yaşım akmıyor. Neden? Sonra diğer sesler de katılıyor ona. Hiçkimse ağlayamıyor. Demek o dünya öyle bir dünya? Ağlayamamak ah ne kadar garip. Göz yaşlarının akamaması, seni bir yerlere götürememesi, rahatlayamamak belki de...Bu şansı kaçırmak! Evet bu şansı kaçırmak!

Acaba bu dünyanın başka nasıl özellikleri var? Bizim dünyamızdan nasıl farklı? O zaman bazı özellikler insana değil de aslında dünyalara mı içkin? Asıl olan şey insan olmak değil de, nerede olduğumuz muy? Kafamda yine deli sorular ve ben kendi dünyamdan diğer dünyaya kulak kabartmaya devam ediyorum. Derken onları sadece duymaya değil görmeye de başlıyorum. Aramızdaki duvar giderek inceliyor mu? Diğer duyularım da mı bana eşlik ediyor. Giderek onların dünyasına doğru yaklaşmak ve onları daha hissetmek içimde koca bir karanlık oluşturdu. Ümitsizlik tüm bedenimi kaplmaya başladı. Nefes alış verişlerim zorlanıyordu ve kalbim giderek hızlanıyordu sanki.
Bir şey yapmalıyım. Bu duygulardan nasıl kurtulurum? Tüm bedenimin duygulardan oluştuğunu ve bir an sadece duygu olduğumu hissettim. Giderek daha da daha da yoğunlaşıyordu bu.
Ve fark ettim.
Ben de ağlayamıyorum.
Yorumlar